^^Rebelle Fleur^^

Ben bir vampirdim. Bu dünyanın değişmez bir kuralıydı. Adım Rebelle Jasna Fleur'du. Siyah saçlarım ve dikkat çekici gözlerim vardı. Eskiden gözlerim kahverengiydi. Şimdi kırmızı mı dersiniz? Hayır. Hala aynı kahverengi renginde sadece ben aynaya bakınca başka birini görüyordum. Güzel bacaklarım vardı-tıpkı mankenlerinki gibi ama ben sergilemiyordum. Açlıktan ölüyordum. Pek çoklarımız kanı vücudunda uzun süre tutar. Bu benim içinde pekâlâ geçerli tabiki ama bazen kendime yenik düştüğüm oluyor. Misal benim son avlanış tarihim 2 hafta önceydi. Okullu bir genci katlettiğim için belkide kendimden utanmalıydım tabi boğazıma bıçak dayayıp bana o teklifi etmeseysi. İlk önce kolunu kırdım ve sonra yerinden söktüm. Bir kibritin kırılma sesiyle aynı sesti bu.
ÇATIRT!
Acı verdi mi, diye soramadan ölmüştü. Beni en çok sorduğum ve zevk veren bu sorudan mahrum ettiği için onu top gibi büküp dolabının içine attım. Kimsenin ruhu bile duymadı. Şu kan kokusu olayı olmasaydı iyi olurdu ertesi sabah çocuk lağam gibi leş kokuyordu ama bu koku benim için açlığı simge ediyordu.

Uzun süre yaşadım, bankada bok gibi param vardı. Bin adamlık bir güç içinde yüzüyordum ve sadece kan için yakıyordum. Her seferinde okul değiştiriyordum. Tabi hayatım şu taze kan kokan gençlerin yeni Fan Club'ı Twilight gibi olmaması için diğer kızlarla iyi anlaşıyordum ve ailemi soranlara "sana ne abicim" cevabını veriyordum. Pat adındaki arkadaşım böyle deyince feci kırılmıştı ama umurumda mıydı? Hımm... Kolay olay- tabikide hayır! Yapmayın lütfen!
Pek çok kişinin erkek arkadaşını elinden ödünç aldım. Tabi bazıları şanslıydı. Ölmek zorunda değillerdi. Ama ben karadul da değildim. Seviştikten sonra karadul gibi onları ağımda parçalayıp kanını süzmüyordum. Kan süzme hariç onu gerçekten yapıyordum.

Kaç yaşında olduğum sorusuna gelince iki bin olduğumu sanıyorum. Hayatımın büyük bir bölümü kilise halkına cadı olmadığımı söyleyerek geçirdim.
Sonuç mu? Çok basit 5-6 kez ateşte yakıldım. Saçlarım yanmasın diye de zeytinyağı sürdüm. Kıyafetlerim yanıyordu elbette. Bir keresinde bütün kasabayı çıplak gezmiştim. Giyotin'e maruz kalmıştım. Roma zamanında bir general'in karısıysıydım ve onu ordudan birisiyle aldattım. Aslında çok eğlenceliydi.
Sokrates'i tanıyordum. Adam dediğim dedik biriydi ve çok çılgındı. 500'ler birliği tarafından baldıran zehrini yudumlarken bile gülüyordu. Ama o beni kızı olarak görüyordu. Bin'i geçik zina yaptım ama 5 kez evlendim. Çok az bir rakam ama ben yazısal anlaşmaya karşıydım. İnsanken bir oğlum ve birde kızım vardı. Anna Marlyn ve Rama. Onları çok özledim. Ama şimdi onları arkamda bırakıp benim uzun ve yanlız yaşamamdan şüphelenen Mrs. Crowley'le buluşmalıydım. Ayağımı lobiden içeri sıcak havaya doğru attım.

****
****
****

Mrs Crowley şişman bir dedektifti. Benim yanımda ter bezlerini çoğaltmıştı ve kullandığı bilgisayar kasasının üzerinde bir silah vardı. Benim silahım dişlerimdi. Tabi saldırırsa gereksizlerdi.

Bayan Jacobson?

Oturmamdan geçen 5 Dakika 2 Saniye 3.7 nano saniye boyunca söylediği tek kelimeydi. Ve evet adım Dandeline Alanis Jacobson'dı. Uzun süredir Lara Michelle Lefevre adını kullanıyordum. Ama şimdi artık onun bir mezarı vardı-Tanrıya şükür!

Beni buraya çağırma nedeniniz nedir Bay Crowley. Benim gibi 18 yaşındaki bir kızın bu saatlerde dışarı çıkması yasaktır.

Gözlerinden endişe geçti.
Annenizin kızmayacağına eminim-tabiki varsa. Bu söz benim gözlerimi ona kilitlememi daha çok netleştirdi ve tabikide onun ter damlaları bir bir anlında sıralandı.

Annemi ve babamı bir gemi kazasında kayıp ettim. "Puff" uçtular! dedim gülerek. Bende vasim yok ortalıkta dolaşmıyorum elbette.

O halde vasiniz neden arşivlerinizde yok? Kasıldı. Demek arşivlerim vardı. Fazlasıyla. Acaba beni kaç aydır araştırıyordu veya yıl? Bunu bilmeme imkan vardı. Onu konuşturabilirdim.

Beni mi araştırıyordunuz Crowley. Bu bir soru değildi.

Konuyu saptırdı. Bana Adam diyebilirsiniz.

O konu çoktan geçmişti ama bana Alanis diyebilrsiniz.

Çok naziksin Alanis. Gırtlağına bir düğüm yapıştı. Kanı çok hızlı pompalanıyordu ve bende açtım ama onun şu alkolü 50 li yaşlarına rağmen böbrekleri 99 buçuk yaşında olduğunu haykırıyordu.
Eli şahdamarına gitti.

Bayan Alanis. Gözbebekleriniz büyümüş. İyimisiniz? Kolanya vs.- Kabaca sözünü kestim.

Ne kadar istiyorsun?

Ne dediniz?

Susmak için diyorum! Bilmiyormuş gibi yapma. Kim olduğumu biliyorsun!

Güldü. Biliyorum denemz emin değilim. İmkansız geliyor. Sizden para istemiyorum.

Sus yada... İstedğini verebilirim. diye söyledim.

Siz aptal mısınız? Eğer senin kim olduğunu söylersem şan ve şöhrete sahip olacağım! Sen o harçlığını cebine sok Alanis.
Kızdım.

Bin Pound. Bu bir aileyi zengin ederdi ve artardı.

Hayır anlamında başını salladı.

Sormadan edemeyeceğim Adam... Emin misiniz?

Oldukça, diye karşılık verdi.

Masasının üstündeki oğlunu ve karısı sandığım insanları işrett ettim.

Ailen mi?
Evet. Neden sordun?

Cevap vermeden önce döndüm.
O zaman onlara çok iyi bak çünkü bu son görüşün.

Kanı hissettiğim kadar kötüydü. Alkol doluydu ve çığlık atamadan geberdi.

etkileyici bir rp
Puanın : 88